23 Mayıs 2011 Pazartesi

Başka son yok .

Şöyle bir durup yaşadıklarımı ve hayatımı düşündüğümde çoğu kez üzüldüğüm geliyor aklıma.Yeni sevgili eski sevgililer hep aynı olaylar ve hep üzülen ağlayan içen sapıtan bir ben.Yaşananlar aynı, sorunlar da.Aynı dertler ve hep ağlayan kadınlar üzülen, incinen,  düşüne düşüne kafayı yiyen.Değer mi? Ya da değer miydi bunca üzüntüye?Hiç sanmıyorum.Sonunda bir kaç silik anısı kalan ilişkiler her ne yaşanmışsa yaşansın unutulan yüzler.Hep aynı.Çıkmazlar, sorunlar ve sonunda hep yalnızlık.Uyuyamıyorum, aslında uyumak da istemiyorum  silik yüzleri yaşananları her anı her sevinci her adamı hatırlamak istiyorum.Olmuyor.Eskisi gibi acıtmıyor içimi hepsi.Bazılarını düşündüğümde garip oluyorum sadece sonra geçip gidiyor.Özgürlüğe bu kadar düşkün olmak belki de hatam.İlgisiz sevgisiz ve soğuk adamlarla geçirdiğim zamanı özgürlük sanmam.Beni sahiplendiğini yanımda olduğunu hissettirdiği her an kendimi kısıtlanmış hissetmem ve beni kısıtlayan her duygudan kaçmam.Hatta bazen aşktan bile.Ayrılık acısıyla öldüğümü sandığım adamlar yoklar şimdi.Ve ben çok iyi biliyorum ki hiç bir ayrılık acısı öldürmüyor insanı.Her unutulan adam gibi bu adam da unutulacak ayrıldığımda.Ama koyuyor yine de.Eskiler için konuşmak kolay, her ne kadar ara ara hortlasalar da.Asıl yeniyi silip atmak zor geliyor.Yaşananlar ne kadar yakınsa acısı da o kadar fazla oluyor.Hiç birinin birbirinden farkı yok gözümde.Bittiği anda ilişki silinmeye başlıyor herşey.Sonra tek tip oluyorlar.Halbuki hepsiyle ayrı ayrı birlikteyken ne farklılıklar söylerdim.Ama yok, hiçbiri, hiç bir anı, hiç bir acı.Yalnızlık var bir şişe de şarap ve bira Başka bir son yok. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder