5 Mayıs 2011 Perşembe

Ağlama hissinin geldiği zamanlarda ne yapacağını bilmiyor oluşu sinirlerini daha da yıpratıyor. Şakaklarına parmaklarıyla bastırmaya çalışıyor, ben görüyorum. Hatta saçını çekiyor. Bak şimdi de gözleri yanıyor. Napıyorsun çocuk? Yapma. Göz bebeklerini öylece yukarı doğru nişan alman da işe yaramayacak. Kime diyorum çocuk? Bir kere geldi mi daha gitmez bilmez misin? Bir şeyler yiyor. Hala geçmedi di mi çocuk? Geçmez. Dişlerini rahat bırak, kırılcaklar! Hayır, hayır hayır hayır sakın telefonu eline alma. Telefonu eline alırsan pişmanlıklar silsilesine kapılıp gideceksin yine. Hoş sen gidince, o gelmeyecek mi sanıyorsun? Rahatla ve bırak. Hem gece, kimse görmez. Meraklanma, ben de bakmıyorum. Hadi, ağla. Ağla dedim. Aptallık yapma? Lavaboya gidiyorsun di mi? Kuscaksın. Lanet olsun. Kusma.
Kafasını klozete eğdiğinde saçlarını tutacak birinin olmayışına şimdi. Evet. Ağlıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder