6 Mayıs 2011 Cuma

 Aldığım sen kokusu ta içime kadar işlemiş.
kalbimin en derin en koyu yerine sinmiş.
nefes aldıkça hissediyorum.
nefes aldıkça kalbime dokunuyorsun.
uzanıyorum yıldızlara karşı.
üzerine yattığım çimenlerde göz yaşlarım var.
kafamı koyduğum yerde en sevdiğim hırkan.
gözlerim kapalı.
dudaklarımda küçük bir tebessüm.
aldığım koku sadece sana ait.
göğüs kafesim sıkışıyor.
parmak uçlarım terli,
dokunduğun her yerim üşümüş
nefesini hissettiğim dudaklarım sessizliğe yüz tutmuş.
hayır ağlamıyorum üstümden yağmur bulutu geçti.
hayır ağlamıyorum gözüme biraz sen kaçtı.
sadece tedirginim.
ruhum ıslanıyor.
kıyafetlerimi çıkartıp en sevdiğim hırkanı giyiyorum
ayaklarımda senin aldığın babetlerim. 
ilerdeki ormana doğru koşuyorum
korkaklığım üstümde.
(senin olmadığın zamanlarda hep böyleyim aslında)
birbirine benzeyen bir sürü ağaç var.
ilerlediğim takdirde geri dönemeyeceğimi biliyordum
ama durmadım.
sonunu göremediğim, belkide sonunun olmadığı bir yolda yürümeyi göze almıştım.
seni bulamayacaktım belki, 
ama bulabilme ihtimalinin verdiği mutluluğu gözardı edemezdim.
bu riski göze alamazdım.
alabileceğim en büyük risk seni sevmekti.
kayboldum şimdi.
yürümekten yoruldum.
yağmur ağır geldi vücuduma.
yerde yatan beden bana ait.
ruhum ise bir sen daha saklıyor içinde. 
devam ediyor yola.
seni aramaya.
çıkmazlara.. 
sana sormadan aşık olmamla ,
bana sormadan beni terk edişindi aslında aynı olan.  
Umarım şimdi beni anlıyorsundur..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder